MANYETİK ALANDAN KORUNMA
Çevremize baktığımızda her yanımızın elektrikli aletlerle çevrili olduğunu görürüz. Bunlardan yeterince korunuyor muyuz? Manyetik bir alan oluşturan bu aletler bize zarar veriyor mu?
Öncelikle bilinmesi gereken nokta şudur: Bu gün bilim yalnızca elindeki imkânlarla verileri değerlendirebilmektedir. Dün sigaranın zararlarının olmadığını söyleyen bilim bugün zararlı olduğunu söyleyebiliyor. Bu gün WHO (Dünya Sağlık Örgütü), telefondan yayılan sinyallerinin kansere sebep olacak yeterli veri oluşturmadığını söyleyebilir. Ancak bu demek değil ki, telefon (ve türevleri) başka sorunlara sebep olmasın! Bu yüzden yapılması gereken, şimdiden kendi önlemlerimizi almaktır.
Manyetik Dalgalardan Korunma
Elektromanyetik dalgalar içinde yaşıyor olunsa da belirli şeylere dikkat edildiğinde yayılan radyasyonun üzerimizdeki etkisini azaltmak mümkündür. Korunma, her insana göre farklılık gösterebilmektedir. Bebeklerin ve çocukların manyetik dalgalara maruz kaldığı oran ile bir yetişkinin maruz kaldığı oranlar bir değildir. Hele ki hamilelerin korunmasız olmaları daha büyük bir risktir. Bu gün en basitinden bir cep telefonunun dahi yediden yetmişe herkesin kullanımında olduğunu gördüğümüzde riskin boyutu ortaya çıkıyor. Hamilelerin cep telefonu kullanması ise konunun ne kadar vahim olduğunu zaten ortaya koymaktadır. Anne karnındaki yeni birey oluşumu, yeni vücut sistem ve beyin oluşumu ne kadar korunması gereken bir durumdur. Bu yüzden manyetik dalgaların tesirini kişisel değerlendirerek önlemler alınmalıdır.
Hayat standartlarımızı sağlığımıza göre şekillendirirsek en basit korunma sürecine dâhil olmuş oluruz. Evlerimizde ya da çalışma ortamlarımızda konumlandıracağımız eşyalar, ortamın negatif enerjisini alan bitkiler, illa ki gerekli diye düşündüğümüz cihazların alternatifleri… Bunların hepsi bizim tekelimizde olan standartlarımızdır (bknz: manyetik alandan korunma yolları). Hem kendi sağlığımız hem de çocuklarımız için yapacağımız küçük dokunuşlarla daha umutlu yarınlara bakabiliriz. Umutlu yarınlar diyoruz çünkü WHO’nun verilerine göre kanserin oluşumu kesin olarak ispatlanamamasına rağmen aynı cihazların erkeklerde üreme hücresi oranının düşmesi ispatlanmış bir veri olarak bu gün karşımıza çıkıyor. Evet, belki kansere sebep olmayan manyetik dalga yayan cihazlar daha başka, ama telafisiz durumlara sebep olabiliyor.
Sürekli gelişen teknolojinin hayatımızı kolaylaştırdığının rahatlığını yaşarken, sağlığımızdan olabileceğimizi unutmamalıyız. Bu gün belki kanser yapmayan “görünmez enerji” yarın hangi görünür zararlar verecek şu an kestirmek zor. Belki gün gelecek görünmez enerjilerin görünür olarak yaptığı etkiler analiz edilebilecek.
Yararlanılan kaynak: https://www.kadinlahersey.com/radyasyondan-korunma-yollari.html